عربيEnglish

The Noble Qur'an Encyclopedia

Towards providing reliable exegeses and translations of the meanings of the Noble Qur'an in the world languages

Council, Consultation [Ash-Shura] - Turkish translation - Rowwad Tanslation Center

Surah Council, Consultation [Ash-Shura] Ayah 53 Location Maccah Number 42

Hâ, Mîm.

Ayn, Sîn, Kâf.

Onlar kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarındaki düşmanlık yüzünden ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden belirlenmiş bir süreye kadar bir söz geçmiş olmasaydı, derhal aralarında hüküm verilmiş olurdu. Onların ardından kitaba mirasçı olanlar da elbette ondan bir şüphe ve tereddüt içindedirler.

O halde davet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol, onların arzularına uyma ve de ki: “Ben Allah’ın indirdiği bütün kitaplara iman ettim. Aranızda adalet yapmakla emrolundum. Allah bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizim, sizin amelleriniz de sizindir. Bizimle sizin aranızda artık bir delile gerek yoktur. Allah hepimizi bir arada toplayacaktır ve dönüş yalnız Onadır.”

Allah, kullarına karşı çok lütufkârdır. Dilediğini rızıklandırır. Çok kuvvetli ve güçlü olan O’dur.

Yoksa, Allah’ın izin vermediği bir dini kendilerine bir din kılan ortakları mı var? Eğer (azabın ertelenmesine dair) kesin bir hüküm olmasaydı, aralarında hemen hükmedilirdi. Gerçekten zalimler için acı bir azap vardır.

Size isabet eden her musibet, ellerinizle kazandıklarınız sebebiyledir. (Bununla beraber Allah) Çoğunu affeder.

Veya işledikleri sebebiyle onları helâk eder, bir çoğunu da affeder.

Ayetlerimiz hakkında mücadele edenler bilsinler ki onların kaçıp kurtulacağı bir yer yoktur.

Size verilen herhangi bir şey dünya hayatının bir geçimliğidir/metaıdır. Allah katında olanlar ise, iman edenler ve yalnızca Rablerine tevekkül edenler için daha hayırlı ve daha kalıcıdır.

Rablerinin (tevhid davetine) icabet ederler, namazlarını ikame ederler. Onların işleri aralarındaki şûrâ iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da infak ederler.

Zulme uğradıktan sonra hakkını alan kimse için, artık onların aleyhine bir yol/sorumluluk yoktur.

Allah’tan, geri çevrilmesi imkânsız olan bir gün gelmeden önce Rabbinizin çağrısına uyun. O gün sizin için ne sığınacak bir yer vardır, ne de (günahlarınızı) inkâr edebilirsiniz.

Yahut onları erkekler ve dişiler olarak çift kılar. Dilediğini de kısır yapar. Şüphesiz O, her şeyi bilen ve güç yetirendir.

Bir insanın, vahiy dışında veya perde arkasından ya da bir elçi gönderilmeksizin Allah ile konuşması mümkün değildir. İşte bu şekilde O, dilediğine kendi izni ile vahyeder. O; çok üstündür, Hakîm'dir.