عربيEnglish

The Noble Qur'an Encyclopedia

Towards providing reliable exegeses and translations of the meanings of the Noble Qur'an in the world languages

Qaf [Qaf] - Turkish translation - Shaaban Britsh

Surah Qaf [Qaf] Ayah 45 Location Maccah Number 50

Yerin onlardan (cesetlerinden) ne eksilteceğini biliriz. Katımızda koruyup saklayan bir kitap vardır.

Hayır onlar, kendilerine hak gelince yalanladılar. Şimdi onlar şaşkınlık içindedirler.

(Bize) yönelen bütün kullar için (bunları) bir basiret ve öğüt kıldık.

Birbiri üzerine kümelenmiş tomurcuklu, uzun boylu hurma ağaçları...

İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.

Beraberindeki (melek) şöyle der: “İşte bu yanımdaki hazır.”

(Allah da) şöyle der: Benim yanımda çekişip durmayın, ben size daha önce azabımı bildirmiştim.

Yönelen ve (emirlerini) koruyan herkes, işte bu size vadedilendir.

Görmediği halde Rahman’dan korkan ve (O'na) yönelmiş bir kalp ile gelen kimseler...

Orada istedikleri her şey onlarındır. Katımızda daha fazlası da vardır.

Gecenin bir bölümünde de onu tesbih et, secdelerin ardından da...

O gün, o çığlığı bir gerçek (hak) olarak işitirler. İşte o gün (kabirlerden) çıkış günüdür.

O gün yer, onlara hızlı bir şekilde yarılacaktır. Bu, bizim için çok kolay olan bir toplamadır.