عربيEnglish

The Noble Qur'an Encyclopedia

Towards providing reliable exegeses and translations of the meanings of the Noble Qur'an in the world languages

The winnowing winds [Adh-Dhariyat] - Turkish translation - Shaaban Britsh

Surah The winnowing winds [Adh-Dhariyat] Ayah 60 Location Maccah Number 51

Savurup tozutan rüzgarlara andolsun!

Ağır yük taşıyan (bulut)lara...

İşleri taksim edenlere (Meleklere)...

Ceza günü kuşkusuz vuku bulacaktır.

Ki onlar, koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir.

O gün, onların ateşte yakılarak azap görecekleri gündür.

Onların mallarında isteyenler ve ihtiyaç sahipleri için de bir hak vardır.

Yeryüzünde gerçekten iman edecekler için ayetler vardır.

Gökte de sizin rızkınız ve size vadedilen şeyler vardır.

Hani O’nun yanına girmişler: “Selam” demişlerdi. O da: Selam (sizin üzerinize). (Sizler) tanınmayan yabancı kimselersiniz!” demişti.

Onlardan dolayı içine bir korku düştü. Korkma, dediler. Ona bilgin bir erkek çocuğu müjdelediler.

Karısı bir çığlık içinde çıka gelip, (elleriyle) yüzüne vurarak: "Ben, kısır bir kocakarıyım" dedi.

Onların üzerlerine balçıktan yapılmış taşlar atacağız.

Rabbinin katında haddi aşanlar için işaretlenmiş taşlar.

Firavun, askerleriyle birlikte yüz çevirmiş ve: "Bu, ya bir sihirbaz veya bir delidir" demişti.

Biz de onu ve askerlerini yakalamış ve denize atmıştık. O kınanacak işler yapıp durmaktaydı.

Âd’da da (ibretler) vardır. Onların üzerine (kasıp, kavuran helak edici) kısır rüzgarı göndermiştik.

Üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu çürümüş bir hale getiriyordu.

Semud'da da (ibretler) vardır. Onlara: "Bir süreye kadar faydalanın" denmişti.

O halde Allah’a kaçın. Çünkü ben, ondan size (gönderilen) apaçık uyarıcıyım.

Bunu birbirlerine vasiyet mi ettiler? Hayır! Onlar, taşkın bir toplum idiler.