Main pages

Surah The Traducer [Al-Humaza] in Turkish

Surah The Traducer [Al-Humaza] Ayah 9 Location Maccah Number 104

وَيْلٌۭ لِّكُلِّ هُمَزَةٍۢ لُّمَزَةٍ ﴿١﴾

Bütün incedeninceye alay eden kovucuların vay hallerine.

Alİ Bulaç

Arkadan çekiştirip duran, kaş göz hareketleriyle alay eden her kişinin vay haline;

Çeviriyazı

veylül likülli hümezetil lümezeh.

Diyanet İşleri

Mal toplayarak onu tekrar tekrar sayan, diliyle çekiştirip alay eden kimsenin vay haline!

Diyanet Vakfı

Arkadan çekiştirmeyi, yüze karşı eğlenmeyi adet edinen herkesin vay haline!

Edip Yüksel

Yazıklar olsun her dedikoducuya ve iftiracıya.

Elmalılı Hamdi Yazır

Mal toplayıp onu tekrar tekrar sayan, insanları arkadan çekiştirip, kaş göz hareketleriyle alay edenlerin (hümeze ve lümezenin) vay haline!

Öztürk

Yazıklar olsun arkadan çekiştirenlerin, kaş göz işareti yapıp alay edenlerin tümüne!

Suat Yıldırım

Vay haline her hümeze ve lümeze'nin!

Süleyman Ateş

(İnsanları) Diliyle çekiştiren, kaş ve gözüyle işaretler yapıp alay eden her fesad kişinin vay haline!

ٱلَّذِى جَمَعَ مَالًۭا وَعَدَّدَهُۥ ﴿٢﴾

Öylesine ki mal yığar ve onu sayardurur.

Alİ Bulaç

Ki o, mal yığıp biriktiren ve onu saydıkça sayandır.

Çeviriyazı

elleẕî ceme`a mâlev ve`addedeh.

Diyanet İşleri

Mal toplayarak onu tekrar tekrar sayan, diliyle çekiştirip alay eden kimsenin vay haline!

Diyanet Vakfı

O ki, toplamış ve onu sayıp durmuştur.

Edip Yüksel

Ki o para/mal biriktirir ve onu sayar durur.

Elmalılı Hamdi Yazır

Mal toplayıp onu tekrar tekrar sayan, insanları arkadan çekiştirip, kaş göz hareketleriyle alay edenlerin (hümeze ve lümezenin) vay haline!

Öztürk

O ki, mal biriktirdi, onu saydı da saydı,

Suat Yıldırım

Böylesi mal yığar ve onu sayar durur.

Süleyman Ateş

O ki mal yığdı, onu saydı durdu.

يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُۥٓ أَخْلَدَهُۥ ﴿٣﴾

Sanır ki gerçekten de malı, onu ebedileştirir.

Alİ Bulaç

Gerçekten malının kendisini ebedi kılacağını sanıyor.

Çeviriyazı

yaḥsebü enne mâlehû aḫledeh.

Diyanet İşleri

Malının kendisini ölümsüz kılacağını sanır.

Diyanet Vakfı

(O), malının kendisini ebedi kılacağını zanneder.

Edip Yüksel

Sanki parası/malı onu ölümsüz yapacakmış gibi.

Elmalılı Hamdi Yazır

Malının, kendisini ebedi yaşatacağını sanır.

Öztürk

Sanır ki, malı sonsuzlaştıracaktır kendisini.

Suat Yıldırım

Malının kendisini ebedî yaşatacağını sanır.

Süleyman Ateş

Malının, kendisini ebedi yaşatacağını sanıyor.

كَلَّا ۖ لَيُنۢبَذَنَّ فِى ٱلْحُطَمَةِ ﴿٤﴾

İş öyle değil, andolsun ki o, kırıp döken, silip süpüren cehenneme atılır.

Alİ Bulaç

Hayır; andolsun o, 'hutame'ye atılacaktır.

Çeviriyazı

kellâ leyümbeẕenne fi-lḥuṭameh.

Diyanet İşleri

Hayır; o, and olsun ki, Hutame'ye atılacaktır.

Diyanet Vakfı

Hayır! Andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.

Edip Yüksel

Asla; onu Hutama'ya atacağım.

Elmalılı Hamdi Yazır

Hayır, andolsun ki, o hutame (cehennem)ye atılacaktır.

Öztürk

Hayır, iş, sandığı gibi değil! Yemin olsun ki fırlatılıp atılacaktır o kırıp geçirene, yalayıp yutana/Hutame'ye.

Suat Yıldırım

Hayır! (Vazgeçsin bu hülyadan, malı kendisini kurtaramaz) Mutlaka o Hutame'ye fırlatılır.

Süleyman Ateş

Hayır, andolsun ki o, Hutame'ye atılacaktır.

وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلْحُطَمَةُ ﴿٥﴾

Ve ne bildirdi sana, o kırıp döken, silip süpüren cehennem nedir?

Alİ Bulaç

\"Hutame\"nin ne olduğunu sana bildiren nedir?

Çeviriyazı

vemâ edrâke me-lḥuṭameh.

Diyanet İşleri

Hutame'nin ne olduğunu sen bilir misin?

Diyanet Vakfı

Hutame'nin ne olduğunu bilir misin?

Edip Yüksel

Hutama'nın ne olduğunu bilir misin?

Elmalılı Hamdi Yazır

Hutame'nin ne olduğunu bilir misin?

Öztürk

Hutame'nin ne olduğunu sana öğreten nedir?

Suat Yıldırım

Bilir misin Hutame nedir?

Süleyman Ateş

Hutame'nin ne olduğunu sen nereden bileceksin?

نَارُ ٱللَّهِ ٱلْمُوقَدَةُ ﴿٦﴾

Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir.

Alİ Bulaç

Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.

Çeviriyazı

nâru-llâhi-lmûḳadeh.

Diyanet İşleri

O, yüreklere çökecek olan, Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.

Diyanet Vakfı

Allah'ın, tutuşturulmuş ateşidir.

Edip Yüksel

ALLAH'ın tutuşturulmuş ateşidir.

Elmalılı Hamdi Yazır

O, kalplerin içine işleyecek, Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir.

Öztürk

Allah'ın, tutuşturulmuş ateşidir o,

Suat Yıldırım

Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir. Bir ateş ki ta kalplere kadar işleyip yakar.

Süleyman Ateş

Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.

ٱلَّتِى تَطَّلِعُ عَلَى ٱلْأَفْـِٔدَةِ ﴿٧﴾

Öylesine ateş ki yürekleri sarar, kaplar.

Alİ Bulaç

Ki o, yüreklerin üstüne tırmanıp çıkar.

Çeviriyazı

elletî teṭṭali`u `ale-l'ef'ideh.

Diyanet İşleri

O, yüreklere çökecek olan, Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.

Diyanet Vakfı

(Yandıkça) tırmanıp kalplerin ta üstüne çıkar.

Edip Yüksel

Ki beyinlere işler.

Elmalılı Hamdi Yazır

O, kalplerin içine işleyecek, Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir.

Öztürk

Ki tırmanıp işler yüreklere.

Suat Yıldırım

Allah'ın tutuşturulmuş bir ateşidir. Bir ateş ki ta kalplere kadar işleyip yakar.

Süleyman Ateş

(Bir ateş) Ki gönüllere işler.

إِنَّهَا عَلَيْهِم مُّؤْصَدَةٌۭ ﴿٨﴾

Şüphe yok ki üstlerine kapıları kapanmıştır.

Alİ Bulaç

O, onların üzerine kilitlenecektir;

Çeviriyazı

innehâ `aleyhim mü'ṣadeh.

Diyanet İşleri

Onlar, uzun sütunlar arasında, her yönden o ateşle kapatılmışlardır.

Diyanet Vakfı

O, onların üzerine kapatılıp kilitlenecektir.

Edip Yüksel

Onların üzerine kapanmıştır.

Elmalılı Hamdi Yazır

Cehennemlikler, dikilmiş direklere bağlı oldukları halde, o ateşin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.

Öztürk

O, onların üzerine kilitlenecektir.

Suat Yıldırım

Bu ateş mahzeninin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.Kendileri de uzun sütunlara bağlı bırakılacaklardır.

Süleyman Ateş

O, onların üzerine kapatılıp kilitlenecektir.

فِى عَمَدٍۢ مُّمَدَّدَةٍۭ ﴿٩﴾

Upuzun uzatılmış direklerle.

Alİ Bulaç

(Kendileri de) Dikilip-yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır).

Çeviriyazı

fî `amedim mümeddedeh.

Diyanet İşleri

Onlar, uzun sütunlar arasında, her yönden o ateşle kapatılmışlardır.

Diyanet Vakfı

(Bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar.

Edip Yüksel

Yükselen direkler arasında.

Elmalılı Hamdi Yazır

Cehennemlikler, dikilmiş direklere bağlı oldukları halde, o ateşin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.

Öztürk

Uzatılmış sütunlar arasında...

Suat Yıldırım

Bu ateş mahzeninin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.Kendileri de uzun sütunlara bağlı bırakılacaklardır.

Süleyman Ateş

(Kendileri,) Uzatılmış direkler arasında (bağlı) olarak (kalacaklardır).