Setting
Surah Absoluteness [Al-Ikhlas] in Turkish
قُلْ هُوَ ٱللَّهُ أَحَدٌ ﴿١﴾
De ki: O Allah, birdir.
De ki: O Allah, birdir.
ḳul hüve-llâhü eḥad.
De ki: O Allah bir tektir.
De ki: O, Allah birdir.
De ki, \"O ALLAH bir tektir.\"
De ki; O Allah bir tektir.
De ki: O, Allah'tır; Ahad'dır, tektir!
De ki: O, Allah'tır, gerçek İlahtır ve Birdir.
De ki: O Allah birdir.
ٱللَّهُ ٱلصَّمَدُ ﴿٢﴾
Her şey ve herkes, ona muhtaçtır, onun zevali yoktur, birşeye muhtaç değildir.
Allah, Samed'dir (herşey O'na muhtaçtır, daimdir, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır).
allâhu-ṣṣamed.
Allah her şeyden müstağni ve her şey O'na muhtaçtır.
Allah sameddir.
\"ALLAH Sonsuz ve Mutlaktır.\"
Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir
Allah'tır; Samed'dir/tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği tek kuvvettir!
Allah Samed'dir.Samed: “Tam, eksiği olmayan, her şey Kendisine muhtaç olduğu halde, Kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan” demektir.
Allah Samed'dir.
لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ ﴿٣﴾
Doğurmaz ve doğmamıştır.
O, doğurmamıştır ve doğurulmamıştır.
lem yelid velem yûled.
O doğurmamış ve doğmamıştır.
O, doğurmamış ve doğmamıştır.
\"Doğurmamıştır, doğurulmamıştır.\"
Doğurmadı ve doğurulmadı
Ne doğurmuştur O, ne doğurulmuştur!
Ne doğurdu, ne de doğuruldu. [6,101; 19,88-90; 21, 26-27]
Kendisi doğurmamıştır ve doğurulmamıştır.
وَلَمْ يَكُن لَّهُۥ كُفُوًا أَحَدٌۢ ﴿٤﴾
Ve ona, bir tek eşit ve benzer olamaz, yoktur.
Ve hiçbir şey O'nun dengi değildir.
velem yekül lehû küfüven eḥad.
Hiçbir şey O'na denk değildir.
Onun hiçbir dengi yoktur.
\"Hiçbir kimse de O'na denk değildir.\"
O 'na bir denk de olmadı.
Hiç kimse O'nun dengi ve benzeri olmamıştır, olamaz!
Ne de herhangi bir şey O'na denk oldu.
Hiçbir şey O'nun dengi olmamıştır.