Main pages

Surah The Fig [At-Tin] in Turkish

Surah The Fig [At-Tin] Ayah 8 Location Maccah Number 95

بِّسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ وَٱلتِّينِ وَٱلزَّيْتُونِ ﴿١﴾

Andolsun Tin'e ve Zeytun'a.

Alİ Bulaç

İncire ve zeytine andolsun,

Çeviriyazı

vettîni vezzeytûn.

Diyanet İşleri

İncir ve zeytine and olsun,

Diyanet Vakfı

İncire, zeytine,

Edip Yüksel

Andolsun incire ve zeytine,

Elmalılı Hamdi Yazır

Tîn'e ve Zeytun'a,

Öztürk

Yemin olsun incire, zeytine,

Suat Yıldırım

İncir ve zeytin hakkı için!

Süleyman Ateş

Tin'e ve Zeytun'a andolsun.

وَطُورِ سِينِينَ ﴿٢﴾

Ve Turı Sina'ya.

Alİ Bulaç

Sina dağına,

Çeviriyazı

veṭûri sînîn.

Diyanet İşleri

And olsun Sina dağına,

Diyanet Vakfı

Sina dağına,

Edip Yüksel

Sina Dağına,

Elmalılı Hamdi Yazır

Sina dağına

Öztürk

Tûr-i Sîna'ya,

Suat Yıldırım

Sina dağı, hakkı için!

Süleyman Ateş

Sina Dağına andolsun.

وَهَٰذَا ٱلْبَلَدِ ٱلْأَمِينِ ﴿٣﴾

Ve bu emin şehre.

Alİ Bulaç

Ve şu emin beldeye (güvenilir şehre).

Çeviriyazı

vehâẕe-lbeledi-l'emîn.

Diyanet İşleri

And olsun bu güvenli Mekke şehrine ki:

Diyanet Vakfı

Ve şu emin beldeye yemin ederim ki,

Edip Yüksel

Ve andolsun bu güvenilir kente (Mekke'ye) ki;

Elmalılı Hamdi Yazır

Ve bu güvenli beldeye andolsun ki,

Öztürk

Ve şu güvenli kente ki,

Suat Yıldırım

Bu emin belde hakkı için ki:

Süleyman Ateş

Ve bu güvenli Şehre andolsun ki,

لَقَدْ خَلَقْنَا ٱلْإِنسَٰنَ فِىٓ أَحْسَنِ تَقْوِيمٍۢ ﴿٤﴾

Gerçekten de biz, insanı, en güzel bir surete sahip olarak yarattık.

Alİ Bulaç

Doğrusu, Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık.

Çeviriyazı

leḳad ḫalaḳne-l'insâne fî aḥseni taḳvîm.

Diyanet İşleri

Biz insanı en güzel şekilde yarattık,

Diyanet Vakfı

Biz insanı en güzel biçimde yarattık.

Edip Yüksel

Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık.

Elmalılı Hamdi Yazır

Biz insanı en güzel biçimde yarattık.

Öztürk

Biz insanı, gerçekten en güzel bir biçimde yarattık.

Suat Yıldırım

Biz insanı en mükemmel sûrette yarattık. [30,30]

Süleyman Ateş

Biz insanı en güzel biçimde yarattık.

ثُمَّ رَدَدْنَٰهُ أَسْفَلَ سَٰفِلِينَ ﴿٥﴾

Sonra da onu döndürdük, aşağıların en aşağısına attık.

Alİ Bulaç

Sonra aşağıların aşağısına çevirdik.

Çeviriyazı

ŝümme radednâhü esfele sâfilîn.

Diyanet İşleri

Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık.

Diyanet Vakfı

Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık.

Edip Yüksel

Sonra onu aşağıların aşağısı kıldık.

Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık.

Öztürk

Sonra da onu düşüklerin en düşüğüne/aşağıların en aşağısına çevirip attık.

Suat Yıldırım

Sonra da onu en aşağı derekeye düşürdük.

Süleyman Ateş

Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik.

إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَعَمِلُوا۟ ٱلصَّٰلِحَٰتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍۢ ﴿٦﴾

Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar başka, gerçekten de onlara bitmez tükenmez, başa kakılmaz bir mükafat var.

Alİ Bulaç

Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir vardır.

Çeviriyazı

ille-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti felehüm ecrun gayru memnûn.

Diyanet İşleri

Yalnız, inanıp yararlı iş işleyenler bunun dışındadır. Onlara kesintisiz ecir vardır.

Diyanet Vakfı

Fakat iman edip salih amel işleyenler için eksilmeyen devamlı bir ecir vardır.

Edip Yüksel

Ancak inanıp erdemli davrananlar hariç; onlara kesintisiz bir ödül vardır.

Elmalılı Hamdi Yazır

Ancak iman edip iyi işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ecir vardır.

Öztürk

İman edip hayra ve barışa yönelik iş üretenler müstesna. Bunlar için kesintisiz bir ödül vardır.

Suat Yıldırım

Ancak iman edip güzel ve makbul işler yapanlar müstesnadır. Onlara ise hiç eksilmeyen bir mükâfat vardır.

Süleyman Ateş

Yalnız inanıp iyi işler yapanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir mükafat vardır.

فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعْدُ بِٱلدِّينِ ﴿٧﴾

Artık dini yalanlamana sebep nedir?

Alİ Bulaç

Öyleyse bundan sonra, hangi şey sana dini yalanlatabilir?

Çeviriyazı

femâ yükeẕẕibüke ba`dü biddîn.

Diyanet İşleri

Öyleyken, sana dini yalan saydırtan nedir?

Diyanet Vakfı

Artık bundan sonra, ceza günü konusunda seni kim yalanlayabilir?

Edip Yüksel

Artık neden hala bu dini yalanlıyorsun.

Elmalılı Hamdi Yazır

O halde sana dini ne yalanlatır?

Öztürk

Böyle iken dini sana ne yalanlatır?

Suat Yıldırım

Bütün bunlardan sonra ey insan, senin mahşere ve hesaba inanmana hangi engel kalabilir?

Süleyman Ateş

Böyle iken sana ahiret cezasını yalanlatan nedir?

أَلَيْسَ ٱللَّهُ بِأَحْكَمِ ٱلْحَٰكِمِينَ ﴿٨﴾

Allah, hükmedenlerin en üstünü değil midir?

Alİ Bulaç

Allah hükmedenlerin hakimi değil midir?

Çeviriyazı

eleyse-llâhü biaḥkemi-lḥâkimîn.

Diyanet İşleri

Allah, hükmedenlerin en iyi hükmedeni değil midir?

Diyanet Vakfı

Allah, hüküm verenlerin en üstünü değil midir?

Edip Yüksel

ALLAH bilgelerin En Bilgesi değil midir?

Elmalılı Hamdi Yazır

Allah, hakimlerin hakimi değil mi?

Öztürk

Allah, yargıçların en güzel hüküm vereni değil mi?

Suat Yıldırım

Allah hakimlerin hâkimi değil midir?

Süleyman Ateş

Allah, hüküm verenlerin en iyisi değil midir?