Main pages

Surah Solace [Al-Inshirah] in Turkish

Surah Solace [Al-Inshirah] Ayah 8 Location Maccah Number 94

أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ ﴿١﴾

Senin göğsünü açıp genişletmedik mi?

Alİ Bulaç

Biz, senin göğsünü yarıp-genişletmedik mi?

Çeviriyazı

elem neşraḥ leke ṣadrak.

Diyanet İşleri

Senin gönlünü açmadık mı?

Diyanet Vakfı

Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?

Edip Yüksel

Göğsünü genişletip seni sakinleştirmedik mi?

Elmalılı Hamdi Yazır

Biz senin için (mutluluğun) göğsünü açmadık mı?

Öztürk

Açıp genişletmedik mi senin göğsünü!

Suat Yıldırım

Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?

Süleyman Ateş

Biz senin (bunalan) göğsünü açmadık mı (ondaki bunalımları, sıkıntıları giderip, onu ilim, hikmet ve huzur ile genişletmedik mi)?

وَوَضَعْنَا عَنكَ وِزْرَكَ ﴿٢﴾

Ve senin yükünü kaldırıp attık.

Alİ Bulaç

Ve yükünü indirip-atmadık mı?

Çeviriyazı

veveḍa`nâ `anke vizrak.

Diyanet İşleri

Belini büken yükünü üzerinden almadık mı?

Diyanet Vakfı

Yükünü senden alıp atmadık mı?

Edip Yüksel

Üzerindeki yükünü indirmedik mi?

Elmalılı Hamdi Yazır

Senden yükünü indirmedik mi?

Öztürk

İndirmedik mi üzerinden ağır yükünü!

Suat Yıldırım

Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?

Süleyman Ateş

Ve atmadık mı senin üzerinden yükünü?

ٱلَّذِىٓ أَنقَضَ ظَهْرَكَ ﴿٣﴾

Öylesine yük ki çökertmişti belini.

Alİ Bulaç

Ki o, senin belini bükmüştü;

Çeviriyazı

elleẕî enḳaḍa żahrak.

Diyanet İşleri

Belini büken yükünü üzerinden almadık mı?

Diyanet Vakfı

O senin belini büken yükü.

Edip Yüksel

Ki belini bükmüştü.

Elmalılı Hamdi Yazır

O senin sırtını ezen yükü.

Öztürk

Ki o, belini çatırdatmıştı senin.

Suat Yıldırım

Senin belini çatırdatan o ağır yükünü indirmedik mi?

Süleyman Ateş

Ki (o, ağırlığından) sırtını çatırdatmıştı!

وَرَفَعْنَا لَكَ ذِكْرَكَ ﴿٤﴾

Ve adını yücelttik.

Alİ Bulaç

Senin zikrini (şanını) yüceltmedik mi?

Çeviriyazı

verafa`nâ leke ẕikrak.

Diyanet İşleri

Senin şanını yükseltmedik mi?

Diyanet Vakfı

Senin şanını ve ününü yüceltmedik mi?

Edip Yüksel

Senin şanını yükseltmedik mi?

Elmalılı Hamdi Yazır

Senin şanını yüceltmedik mi?

Öztürk

Ve yüceltmedik mi senin şanını!

Suat Yıldırım

Hem senin şanını yüceltmedik mi?

Süleyman Ateş

Senin şanını yükseltmedik mi?

فَإِنَّ مَعَ ٱلْعُسْرِ يُسْرًا ﴿٥﴾

Artık şüphe yok ki her güçlükle beraber bir de kolaylık var.

Alİ Bulaç

Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır.

Çeviriyazı

feinne me`a-l`usri yüsrâ.

Diyanet İşleri

Elbette güçlükle beraber şüphesiz bir kolaylık vardır.

Diyanet Vakfı

Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır.

Edip Yüksel

Elbette, kolaylık zorlukla birliktedir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.

Öztürk

Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var!

Suat Yıldırım

Demek ki güçlükle beraber kolaylık vardır.

Süleyman Ateş

Muhakkak her güçlükle beraber bir kolaylık vardır.

إِنَّ مَعَ ٱلْعُسْرِ يُسْرًۭا ﴿٦﴾

Şüphe yok ki her güçlükle beraber bir de kolaylık var.

Alİ Bulaç

Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.

Çeviriyazı

inne me`a-l`usri yüsrâ.

Diyanet İşleri

Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır.

Diyanet Vakfı

Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.

Edip Yüksel

Evet, kolaylık zorlukla birliktedir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Evet, zorlukla beraber bir kolaylık vardır.

Öztürk

Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var!

Suat Yıldırım

Evet, güçlükle beraber kolaylık vardır!

Süleyman Ateş

Evet, her güçlükle beraber bir kolaylık vardır.

فَإِذَا فَرَغْتَ فَٱنصَبْ ﴿٧﴾

Artık sen de ibadeti bitirince yorul.

Alİ Bulaç

Şu halde boş kaldığın zaman, durmaksızın (dua ve ibadetle) yorulmaya-devam et.

Çeviriyazı

feiẕâ feragte fenṣab.

Diyanet İşleri

Öyleyse, bir işi bitirince diğerine giriş;

Diyanet Vakfı

Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul,

Edip Yüksel

Ne zaman fırsat bulursan uğraş ver.

Elmalılı Hamdi Yazır

O halde boş kaldın mı, yine kalk (başka bir iş ve ibadetle) yorul.

Öztürk

O halde, bir iş ve oluştan boşalır boşalmaz yeni bir işe koyulup yorul!

Suat Yıldırım

O halde bir işi bitirince, hemen başka işe giriş, onunla uğraş.

Süleyman Ateş

O halde (işlerinden) boşaldığın zaman (ibadete) dur.

وَإِلَىٰ رَبِّكَ فَٱرْغَب ﴿٨﴾

Ve ancak Rabbinden iste, ona doğrul.

Alİ Bulaç

Ve yalnızca Rabbine rağbet et.

Çeviriyazı

veilâ rabbike fergab.

Diyanet İşleri

Ve ümit edeceğini yalnız Rabbinden iste.

Diyanet Vakfı

Yalnız Rabbine yönel.

Edip Yüksel

Ve sadece Rabbini arzula.

Elmalılı Hamdi Yazır

Ancak Rabbine yönel.

Öztürk

Ve yalnız Rabbine yönelip doğrul!

Suat Yıldırım

Hep Rabbine yönel, O'na yaklaş!

Süleyman Ateş

Rabb'ine niyaz et, yalvar.