Settings
Surah The Traducer [Al-Humaza] in Turkish
وَيْلٌۭ لِّكُلِّ هُمَزَةٍۢ لُّمَزَةٍ ﴿١﴾
Arkadan çekiştirip duran, kaş göz hareketleriyle alay eden her kişinin vay haline;
ٱلَّذِى جَمَعَ مَالًۭا وَعَدَّدَهُۥ ﴿٢﴾
Ki o, mal yığıp biriktiren ve onu saydıkça sayandır.
يَحْسَبُ أَنَّ مَالَهُۥٓ أَخْلَدَهُۥ ﴿٣﴾
Gerçekten malının kendisini ebedi kılacağını sanıyor.
كَلَّا ۖ لَيُنۢبَذَنَّ فِى ٱلْحُطَمَةِ ﴿٤﴾
Hayır; andolsun o, 'hutame'ye atılacaktır.
وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلْحُطَمَةُ ﴿٥﴾
\"Hutame\"nin ne olduğunu sana bildiren nedir?
نَارُ ٱللَّهِ ٱلْمُوقَدَةُ ﴿٦﴾
Allah'ın tutuşturulmuş ateşidir.
ٱلَّتِى تَطَّلِعُ عَلَى ٱلْأَفْـِٔدَةِ ﴿٧﴾
Ki o, yüreklerin üstüne tırmanıp çıkar.
إِنَّهَا عَلَيْهِم مُّؤْصَدَةٌۭ ﴿٨﴾
O, onların üzerine kilitlenecektir;
فِى عَمَدٍۢ مُّمَدَّدَةٍۭ ﴿٩﴾
(Kendileri de) Dikilip-yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır).